Temel Analiz'de Bilanço Okumak

Bilanço, bir şirketin finansal durumunu ve performansını yansıtan önemli bir belgedir. Temel analiz yaparken, bilanço analizi yapmak şirketin finansal göstergelerini incelemeye dayanır. Bilanço analizi, şirketin aktifleri, pasifleri ve nakit akışını inceler ve bunları kullanarak şirketin finansal durumunu ve gelecekteki performansını tahmin etmeye çalışır. 

Nakit ve nakit benzerleri: Bu kalem, şirketin kasasındaki paranın, banka hesaplarındaki paraların ve diğer kısa vadeli yatırımların (örneğin tahvil ve menkul kıymetler) toplamını içerir. Bu varlıklar, şirketin kısa vadeli borçlarını ödemek için kullanabileceği likit varlıklardır ve genellikle en çabuk çevrilebilir varlıklardır. 

Bilanço varlıklar ve yükümlülüklerin dengesidir. Tartının yönü özkaynakları gösterir.

Finansal yatırımlar: Bir şirketin kısa vadeli yatırımlarını ifade etmek için kullanılır. Bu, şirketin nakit, tahvil veya hisse senetleri gibi finansal varlıklarını içermektedir. Dönen varlıklar kalemindeki finansal yatırımlar, bir şirketin likiditesini, nakit pozisyonunu ve finansal sağlığını gösterir. Finansal yatırımlar, şirketin kısa vadeli likidite ihtiyacını karşılamak için kullanılan varlıklardır. Örneğin, bir şirket, ödemelerini yapmak için nakit veya kısa vadeli tahvil yatırımı yapabilir. Bu yatırımlar, aynı zamanda, şirketin faaliyetleri dolayısıyla ortaya çıkan fonları kullanmak için de kullanılabilir. Örneğin, bir şirket, kullanmadığı fonları kısa vadeli yatırımlar yaparak mevduat faizi elde edebilir. Dönen varlıklar kalemindeki finansal yatırımlar, bir şirketin finansal sağlığını ve likiditesini ölçmek için önemli bir göstergedir. Bu nedenle, bu yatırımların analizi, bir şirketin finansal durumunu ve gelecekteki performansını değerlendirmek için önemlidir.

Ticari alacaklar: Bir şirketin müşterilerine veya diğer kuruluşlara yaptığı satışlar sonucu oluşan ancak henüz ödenmemiş olan borçları ifade eder. Bu alacaklar, şirketin satışlarından kaynaklanan nakit girişlerini temsil eder ve genellikle kısa vadeli alacak olarak kabul edilir. Ticari alacaklar, bilançonun aktifler kaleminde yer alır. Bu alacaklar, şirketin finansal performansını ve likiditesini gösterir. Çünkü ticari alacakların hızlı ödenmesi, şirketin likiditesini arttırırken, ticari alacakların uzun vadeli olarak ödenmemesi veya ödeme sorunlarının oluşması, şirketin finansal performansını olumsuz etkileyebilir.

Finans sektörü faaliyetlerinden alacaklar: Bir finans kurumunun (örneğin bir banka veya sigorta şirketi) müşterilerine veya diğer kuruluşlara verdiği krediler sonucu oluşan ancak henüz ödenmemiş olan borçları ifade eder. Bu alacaklar, finans kurumunun kredi faaliyetlerinden kaynaklanan nakit girişlerini temsil eder ve genellikle kısa veya uzun vadeli alacak olarak kabul edilir. Finans sektörü faaliyetlerinden alacaklar, finans kurumlarının bilançosunun aktifler kaleminde yer alır. Bu alacaklar, finans kurumunun finansal performansını ve likiditesini gösterir. Kredilerin hızlı ödenmesi, finans kurumunun likiditesini arttırırken, kredilerin uzun vadeli olarak ödenmemesi veya ödeme sorunlarının oluşması finansal performansını olumsuz etkileyebilir. Bu kalem finans sektöründe olmayan firmalarda boş olabilir.

Diğer Alacaklar: Bir şirketin borçlarının yanı sıra diğer türde alacaklarını içerebilir. Bu alacaklar genellikle kısa vadeli olabilir ve işletmenin farklı faaliyetlerinden kaynaklanır .

Stoklar: Bir şirketin mamul veya hizmet satışı yapmak amacıyla elinde bulundurduğu mal veya hizmetleri ifade eder. Stoklar, bir şirketin mal veya hizmet üretimi sürecinde elinde bulundurduğu maliyeti veya maliyetinin bir kısmını içerebilir. Örneğin bir imalat şirketinde stoklar, hammadde, yarı mamul veya mamul mal olarak sınıflandırılabilir. Stoklar, bir şirketin bilançosunun aktifler kaleminde yer alır. Bu kalem, şirketin mal veya hizmetleri satmak için elinde bulundurduğu varlıkların toplamını içerir ve likidite oranlarına etki edebilir. Ayrıca stokların az olması veya stokların çabuk satılması şirketin likiditesini arttırırken, yüksek stoklar veya stokların uzun vadeli satılmaması şirketin finansal performansını olumsuz etkileyebilir. 

Maddi duran varlıklar: Bir şirketin uzun vadeli yatırımlarını ifade eder. Bu varlıklar, şirketin işletme faaliyetleri için kullandığı veya kullanacağı varlıkları içerebilir. Örneğin, bir şirketin işletmesinde kullandığı araçlar, makine, tesisler veya binalar maddi duran varlıklar olarak kabul edilir. Aynı zamanda bir şirketin yaptığı yatırım amaçlı yerleşim veya arsalarıda maddi duran varlıklar arasında yer alır. Maddi duran varlıklar, bilançonun aktifler kaleminde yer alır ve genellikle uzun vadeli yatırım olarak kabul edilir. Bu varlıklar bir şirketin işletme faaliyetlerine dayalı olarak üretim veya hizmet sunumu yapmasını sağlar. Maddi duran varlıkların kullanım ömrü yıllarca sürebilir, bunun nedeniyle bu varlıklar genellikle amortisman yöntemi ile değerleme yapılır. Amortisman yöntemi, bir şirketin maddi duran varlıklarının değerinin zaman içinde azaltılmasını ifade eder. Bu yöntem, bir varlıkın kullanım ömrü boyunca gerçekleştirilen giderleri yansıtmak için kullanılır. Amortisman, varlığın gerçek değerini yansıtmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, bir varlığın kullanım ömrü boyunca gerçekleştirilen giderleri yansıtmak için kullanılır. Amortisman, bir varlığın maliyetine eşit miktarlarda bölünerek, düzenli aralıklarla (genellikle yıllık olarak) bilanço aktiflerinden düşülür. Örneğin, bir makine için 100.000 TL maliyeti varsa ve kullanım ömrü 20 yıl ise, her yıl 5.000 TL amortisman yapılır. Bu yöntem sayesinde varlığın gerçek değeri yıllar içinde düşürülür ve böylece gerçek değerini yansıtmaktadır. Ekonomik ömür sonunda maddi duran varlığın yenileneceği varsayılır. Amortismanda maddi duran varlığın alış değeri bir kalemde değil de (peşin olarak alınmış dahi olsa) yıllara bölünerek bilançoya yansıtılır. Yani peşin ödemesi yapılmış bir duran varlık için amortisman aslında gerçek anlamda bir gider değildir. Bu nedenle gider tablosunda yeniden kara eklenir.

Maddi olmayan duran varlıklar: Bir şirketin maddi varlıkların yanı sıra sahip olduğu ama görünür olarak dokunulamaz varlıklardır. Örnekleri arasında, fikri mülkiyet, markalar, patentler, perakende ticaret markası, internet domainleri gibi varlıklar bulunur. Maddi olmayan duran varlıklar, bir şirketin değerini artırmak için önemli rol oynayabilir. Örneğin, bir şirketin sahip olduğu markalar, müşterilerin güvenini ve sadakatini arttırarak, satışları ve karlılığı arttırabilir (Şerefiye). Patentler, bir şirketin teknolojisini veya ürünlerini koruyarak, rekabet avantajı sağlar. Özellikle internet dünyasında domainler , şirketin online varoluşunun önemli bir yönünü oluşturur. Ayrıca maddi olmayan duran varlıklar şirketin gelecekteki gelir potansiyelini arttırır. Örneğin, bir şirketin sahip olduğu fikri mülkiyet hakları, şirketin gelecekteki gelirlerine yatırım yapmış olmasını sağlar. Bu nedenle, maddi olmayan duran varlıklar, bir şirketin finansal performansını ve gelecekteki potansiyelini değerlendirmek için önemli bilgiler sağlar.

Peşin ödenmiş giderler: Bir şirketin tahmin edilen gelecekteki faaliyetler için önceden ödemiş olduğu giderleri ifade eder. Örneğin, bir şirketin bir yıllık ofis kirasını önceden ödemiş olması durumunda, bu kira gideri peşin ödenmiş gider olarak bilançoda yer alır. Ayrıca bir şirketin peşin ödemiş olduğu bir sigorta primi veya bir abonelik hizmeti gibi sözleşmeler de peşin ödenmiş gider olarak kabul edilir. Bunlar gelecekte oluşacak harcamalardır, ancak aynı tutar önceden ödenmiştir.

Ertelenmiş vergi varlığı: Bir şirketin gelecekteki dönemlerde ödemesi gereken vergi tutarlarını ifade eder. Bu varlık, şirketin gelecekte ödeyeceği vergilerin bir kısmının bugünkü dönemde ödenmemiş olarak bilançoda yer almasını sağlar. Ertelenmiş vergi varlığı, bilanço aktiflerinde yer alır. Ertelenmiş vergi varlığının oluşması, bir şirketin geçmiş dönemlerde yaptığı vergi indirimleri veya kayıplarından kaynaklanabilir. Örneğin, bir şirket geçmiş dönemlerde yaptığı yatırımlar nedeniyle vergi indirimi yaptıysa, gelecek dönemlerde bu vergi indirimlerinden dolayı ödeyeceği vergi tutarları ertelenmiş vergi varlığı olarak bilançoda yer alır. Ertelenmiş vergi varlığı, şirketin likiditesini etkileyebilir çünkü gelecekte ödeyeceği vergi tutarlarının bazı kısımları bugünkü dönemde ödenmemiş olarak bilançoda yer alır. Bu nedenle, ertelenmiş vergi varlığının yönetimi ve kontrolü şirketin finansal yönetiminde önemlidir.

Kullanım hakkı varlıkları: bir şirketin belli bir süre boyunca belli bir varlığı kullanma hakkına sahip olduğu varlıkları ifade eder. Örneğin bir şirketin bir arsa için kullanım hakkı varlığı, arsa için belirli bir süre boyunca kullanma hakkına sahip olmasını ifade eder. Aynı şekilde bir şirket bir marka veya patent hakkına sahip ise bu da kullanım hakkı varlıkları arasında yer alır. Kullanım hakkı varlıkları genellikle uzun vadeli yatırımlar olarak kabul edilir ve bilançonun aktifler kaleminde yer alır. Bu varlıklar bir şirketin işletme faaliyetlerine dayalı olarak üretim veya hizmet sunumu yapmasını sağlar. Kullanım hakkı varlıklarının kullanım ömrü yıllarca sürebilir ve bu varlıkların değerlemesinde amortisman yöntemi gibi yöntemler kullanılır.

Bir şirketin duran varlıklarının ve dönen varlıklarının oranı, şirketin büyüme potansiyeli, likidite ve finansal sağlığı hakkında bilgi verir. Bu oran, bir şirketin uzun vadeli yatırımlarının kısa vadeli yatırımlarına oranını gösterir. Yüksek bir oran, şirketin daha fazla uzun vadeli yatırım yaptığını ve daha fazla büyüme potansiyeli olduğunu gösterir. Ancak, aynı zamanda şirketin likiditesi ve kısa vadeli finansal sağlığının daha az olacağı anlamına da gelebilir.duran varlıklarının ve dönen varlıklarının oranı için bir "ideal" oran yoktur. Bu oran, şirketin faaliyetlerine, iş modeline ve sektörüne göre değişebilir. Ancak genel olarak, yatırımcılar ve analistler arasında kabul gören bir oran aralığı vardır ve genellikle, 1 ile 2 arasında olması beklenir. Bu oran, şirketin uzun vadeli yatırımlarının kısa vadeli yatırımlarının ne kadarını kapsadığını gösterir. Daha yüksek bir oran, şirketin daha fazla uzun vadeli yatırım yaptığını ve daha fazla büyüme potansiyeli olduğunu gösterir. Ancak bunun yanı sıra, şirketin iş modeli, sektörü ve faaliyetleri oranları etkileyebilir. Örneğin, inşaat şirketleri duran varlıkların oranını daha yüksek olabilir, çünkü arsa, bina gibi yatırımlar şirketin çalışma alanıdır ve bunlar aynı zamanda duran varlıklar olarak kabul edilir.

2. Pasifler (Yükümlülükler): Bilanço'nun sağ tarafında yer alır. Şirketin borçlarını ve özkaynaklarını içerir. Önemli olan pasifler arasında likidite, geri ödeme potansiyeli ve özkaynakların borçlarını karşılama yeteneği yer alır. Pasifler bilançonun sağ tarafında yer alır ve şirketin kısa vadeli ve uzun vadeli borçlarını içerir.

Finansal borçlar: Bir şirketin kısa vadeli olarak ödemesi gereken borçları ifade eder. Finansal borçlar, bir şirketin banka veya diğer finansal kuruluşlardan aldığı krediler, kısa vadeli tahvil veya bono ihraçları veya diğer finansal yatırımlar gibi borçları içerebilir. Finansal borçlar genellikle belli bir faiz oranı üzerinden ödenir. Kısa vadeli finansal borçlar, bir şirketin bilançosunun pasifler kaleminde yer alır ve şirketin likiditesini ve finansal performansını etkileyebilir. Çünkü kısa vadeli finansal borçların hızlı ödenmesi şirketin likiditesini arttırırken, kısa vadeli finansal borçların uzun vadeli olarak ödenmemesi veya ödeme sorunlarının oluşması şirketin finansal performansını olumsuz etkileyebilir.

Ticari borçlar: Bir şirketin ticari faaliyetlerinden kaynaklanan borçları ifade eder. Ticari borçlar, şirketin üretim veya satış faaliyetlerinden kaynaklanan borçları içerebilir. Örneğin bir şirket hammadde veya malzeme alımı için kredi almışsa, bu kredi ticari borç olarak kabul edilir. Ticari borçlar, bilançonun pasifler kaleminde yer alır ve şirketin likiditesini ve finansal performansını etkileyebilir. Kısa vadeli ticari borçların ödenmesi şirketin likiditesini arttırır

Finans sektörü faaliyetlerinden borçlar: Finansal kuruluşların faaliyetlerinden kaynaklanan borçları ifade eder. Finansal kuruluşların faaliyetlerinden kaynaklanan borçlar, bankalar, sigorta şirketleri, aracı kurumlar veya diğer finansal kuruluşlar gibi kuruluşların aldıkları krediler, tahvil ihraçları, senetler gibi yatırımları içerebilir. Finans sektörü faaliyetlerinden borçlar, bilançonun pasifler kaleminde yer alır ve finansal kuruluşların likiditesini ve finansal performansını etkileyebilir. Uzun vadeli finans sektörü faaliyetlerinden borçların ödenmemesi veya ödeme sorunlarının oluşması finansal performansı olumsuz etkileyebilir.

Çalışanlara sağlanan faydalar kapsamında borçlar: Bir şirketin çalışanlarına sağladığı faydalar için yapmış olduğu ödemenin belirli bir dönemde yapılmamış olması durumunda oluşan borçları ifade eder. Örneğin bir şirket çalışanlarına sağladığı ücretleri, yıllık izinler, sağlık sigortası gibi faydaları ödemekte gecikebilir.Kısacası çalışanlar tarafından sunulan hizmetler karşılığında işletme tarafından sağlanan her türlü bedeldir  Bu durumda oluşan ödemeler borç olarak kabul edilir. Çalışanlara sağlanan faydalar kapsamında borçlar, bilançonun pasifler kaleminde yer alır ve şirketin likiditesini ve finansal performansını etkileyebilir. Çalışanların faydalarının zamanında ödenmemesi şirketin performansını olumsuz etkileyecektir. 

Ertelenmiş gelirler: Bir şirketin gelecek dönemlerde elde edeceği gelirleri ifade eder. Ertelenmiş gelirler, şirketin gelecekte elde edeceği gelirlerin bugünkü dönemde bilançoda yer almasını sağlar. Bu gelirler genellikle müşteri veya iş ortakları tarafından ödenmek üzere fatura edilen ve daha sonra ödenen ürün ve hizmetler için oluşur. Ertelenmiş gelirler, bilançonun pasifler kaleminde yer alır ve şirketin likiditesini ve finansal performansını etkileyebilir. Çünkü ertelenmiş gelirler, şirketin gelecekte elde edeceği gelirler olduğu için şirketin likiditesini arttırır. Ancak aynı zamanda ertelenmiş gelirlerin ödenmemesi veya elde edilmemesi şirketin finansal performansını olumsuz etkileyebilir.

Dönem karı vergi yükümlülüğü: Bir şirketin dönem içinde elde ettiği karın üzerine ödemesi gereken vergi tutarını ifade eder. Kar vergisi, bir şirketin gerçekleştirdiği işlemlerden elde ettiği kar üzerinden hesaplanır ve bir ülkenin vergi düzenlemeleri doğrultusunda yıllık olarak ödenir. Dönem karı vergi yükümlülüğü, bilançonun pasifler kaleminde yer alır ve bir şirketin likiditesini ve finansal performansını etkileyebilir. Çünkü dönem karı vergi yükümlülüğü ödendiğinde, şirketin likiditesini azaltabildiği gibi, yüksek bir vergi yükümlülüğünün olması şirketin finansal performansını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle dönem karı vergi yükümlülüğünün yönetimi ve planlaması önemlidir.

Borç karşılıkları: Bir şirketin borçlarını ödemek için elinde tuttuğu nakit veya nakit dönüştürülebilir varlıklardır. Bu varlıklar, borçların vadelerine göre ödenebilecek şekilde düzenlenir ve genellikle kısa vadeli borçlar için kullanılır. Borç karşılıkları, bir şirketin finansal durumunu yansıtmakta ve borçlarını ödeme yeteneğini belirlemektedir. 

Türev araçlar: Finansal araçların fiyatlarını, faiz oranlarını, döviz kurlarını veya diğer ekonomik göstergeleri takip eden kontratlar olarak tanımlanabilir. Bilançoda, türev araçlar genellikle "Varlıklar" veya "Yükümlülükler" bölümünde yer alır ve şirketin pozisyonunu yansıtır. Varlıklar bölümünde türev araçlar kullanılmış yatırım olarak gösterilir, yatırımın amacı riskin azaltılması veya arz-talep dengesi gibi faktörlerdir. Yükümlülükler bölümünde ise türev araçlar kullanılarak yapılmış türev pozisyonlarının yer aldığı bölümdür, türev pozisyonları genellikle risk yönetimi amacı ile kullanılmaktadır. Türev araçların bilanco değerlemesi çok daha kapsamlı ve detaylı işlemleri içermekte olduğu için, değerleme işlemleri sırasında çeşitli hesaplamalar ve varsayımlar yapılmaktadır.

Ticari borçlar: Bir şirketin ürün ve hizmetleri satın almak amacıyla almış olduğu borçları ifade eder. Bu tür borçlar, genellikle satıcılar veya tedarikçiler tarafından sağlanır ve ödemeler normal olarak satın alınan mallar veya hizmetlerin tesliminden sonra yapılır. Uzun vadeli ticari borçlar ise bir şirketin mallarını veya hizmetlerin ödemesini uzun vadeli düzenlemelerle yapmış olduğu borçları ifade eder. Bu tür borçlar genellikle bir yıldan daha uzun süre için alınmıştır, ödemeler daha uzun vadeli taksitler şeklinde yapılır. Uzun vadeli ticari borçlar, bilancoda "Uzun Vadeli Yükümlülükler" bölümünde yer alır ve şirketin finansal durumunu yansıtmakta ve borçlarını ödeme yeteneğini belirlemektedir. 

Ertelenmiş gelirler: Bir şirketin satışlarından elde edilen gelirleri ifade eder, ancak bu gelirlerin tahsilatına ilişkin ödeme koşullarının daha uzun vadeli olduğu durumlar. Bu durumda, satışın gerçekleştiği tarihte gelirlerin tamamı o anki hesaplara yansıtılmaz, ancak ödeme koşullarının gerçekleşmesi sonrası hesaplara yansıtılır. Ertelenmiş gelirler, "Uzun vadeli yükümlülükler" bölümünde yer alır. Ertelenmiş gelirler, şirketin satışlarının gerçekte ne kadarının gerçekleştiğini ve borçlarını ödeme yeteneğini belirlemekte. Ertelenmiş gelirlerin yanı sıra ertelenmiş giderler de yer alır. Bu erteleme, şirketin bilançosunun daha doğru bir şekilde yansıtılmasını sağlar.

Uzun vadeli karşılıklar: Bir şirketin uzun vadeli yükümlülüklerini karşılamak için elinde tuttuğu varlıklardır. Uzun vadeli yükümlülükler, bir şirketin ödemesi gereken borçları içerebilir, ancak aynı zamanda diğer yükümlülükleri de içerebilir. Örneğin, uzun vadeli karşılıklar, bir şirketin yapmış olduğu ödenecek sigorta primleri veya ödenecek vergi yükümlülükleri gibi yükümlülükleri karşılamak için tutulmuş varlıklardır. Uzun vadeli karşılıklar, "Varlıklar" bölümünde yer alır ve şirketin finansal durumunu yansıtmakta ve yükümlülüklerini ödeme yeteneğini belirlemektedir. 

Ana ortaklığa ait özkaynaklar: Bir şirketin sahip olduğu sermaye veya kaynakları ifade eder. Bu kaynaklar genellikle şirketin ortakları veya sahipleri tarafından yatırım yapılarak elde edilir. Ana ortaklığa ait özkaynaklar, bilancoda "Varlıklar" bölümünde yer alır ve şirketin finansal durumunu yansıtmakta ve borçlarını ödeme yeteneğini belirlemektedir. Özkaynaklar, çeşitli kalemlerde ifade edilir; sermaye, yedekler, özsermaye, ödenmemiş temettü gibi. Özsermaye ise sermaye ve yedeklerin toplamıdır. Ana ortaklığa ait özkaynaklar, şirketin borçlarını ödemesi için kullanabileceği kaynakları ifade etmekte ve şirketin sahip olduğu varlıkların net değerini belirlemektedir.

Ödenmiş sermaye: Bir şirketin ortakları veya sahipleri tarafından yatırım yapılarak elde edilen ve şirketin toplam sermayesinden düşülmüş olan parayı ifade eder. Ödenmiş sermaye, bir şirketin sahip olduğu toplam sermayenin bir bölümüdür ve genellikle bilancoda "Sermaye" bölümünde yer alır. Ödenmiş sermaye, şirketin kuruluş aşamasında ortakların yatırdığı parayı ifade eder. Ancak, sonradan yapılan sermaye artırımları ile bu rakam değişebilir. Ödenmiş sermaye, şirketin finansal durumunu yansıtmakta ve borçlarını ödeme yeteneğini belirlemektedir. Bu nedenle ödenmiş sermayenin yüksek olması şirketin finansal açıdan daha güçlü olduğu anlamına gelir.

Kısa vadeli borçların ve özkaynakların bilanço'da oranının analizi özkaynak oranı denilen önemli bir göstergedir. Özkaynak oranı, şirketin kısa vadeli borçlarını özkaynaklarıyla ne oranda karşılayabileceğini gösterir. Özkaynak oranı için bir "ideal" oran yoktur, çünkü şirketin faaliyetlerine, iş modeline ve sektörüne göre değişebilir. Ancak genel olarak, yatırımcılar ve analistler arasında kabul gören bir oran aralığı vardır. Özellikle, özkaynak oranının 1 veya daha yüksek olması, şirketin kısa vadeli borçlarını kolayca özkaynaklarıyla karşılayabileceği anlamına gelir. Ancak, yatırımcıların, özkaynak oranını tek başına bir şirketin finansal durumunu veya gelecekteki performansını değerlendirmek için kullanmaması gerekir. Özkaynak oranının yanı sıra, şirketin genel finansal göstergelerini, borçların yapısını, likiditesini ve sermaye yapısını değerlendirmek gerekir.